6 Temmuz 2017 Perşembe

TPAO TEKRAR VE MUTLAKA "KURULUŞ AMACI OLAN" (Arama, istihsalk, iletim, üretimden ve rafinajdan dağıtım ve pazarlamaya kadar tek şirket) STATÜSÜNE KAVUŞTURULMALIDIR.

TÜRKİYE PETROLLERİ ANONİM ORTAKLIĞI (MİLLİ MARKA, MİLLİ PETROL ŞİRKETİ TPAO) KENDİ KUYUSUNU KAZIYOR!..
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) iştiraki olarak 1963'te "milli marka" olarak kurulan "petrol ve türevleri dağıtım ve pazarlama şirketi" 250 bayiye ulaşan Türkiye Petrolleri'nin adı bugünlerde (2014 yılı Mayıs, Haziran ve Temmuz ayları) reklam skandalı anılıyor. Şirketi 2 yılda ilk 8 şirket arasında sokan Genel Müdür Mehmet Satır’dan görevi devralan Harun Şahbaz kurum imaj ve itibarına zarar veren kararları ile sanki kurumun kuyusunu kazıyor. (ÜLKE HABER: Hakan Göksel'in haberi)
Türkiye’nin milli akaryakıt dağıtım şirketi Türkiye Petrolleri Dağıtım A.Ş son dönemde reklam skandalı ile anılır oldu. 2014 yılı içerisinde farklı dönemlerde 2 aylık gerçekleştirdiği TV ve radyo reklam hizmeti alımı ile tepkileri üzerine çekti. Tepkiye neden olan TP tarafından ihale şartnamesine konulan kanallar ve radyolardı. İzlenirliği ve dinlenilirlik ölçümleri dikkate alınmadığı gibi "çok izleniyor" denilerek listeye alınan tematik kanallar ise ikinci rahatsızlık konusu oldu. Edinilen bilgiye göre TV kanalları ve radyolar, bizzat Genel Müdür Harun Şahbaz tarafından belirlendi.
Şahbaz’ın siyasi konjontör gereği ‘parelel yapı’ ile ilişkilendirilen medya gruplarına reklam veremediği için hükümete yakın olduğu iddia edilen medya kuruluşlarını da cezalandırmak için liste dışı bıraktığı öne sürüldü. Reklam verilen medyanın muhalif ağırlıklı olması da dikkat çekti.
Şirketi 2 yılda ilk 8 şirket arasında sokan Genel Müdür Mehmet Satır’dan görevi devralan Harun Şahbaz'ın kararlarının kurum imaj ve itibarına zarar vereceği iddia edildi.Ülke Haber, Türkiye Petrolleri reklam dosyasını okuyucuları için değerlendirdi. TP’nin medya satın alma ihalesini kazanan Arsel Reklamcılık ve TP Genel Müdürü Harun Şahbaz'a kanal seçimindeki garabet ve ‘paralel’ iddialarını sordu.
TÜRKİYE PETROLLERİ ANONİM ORTAKLIĞI
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) 1954 yılında, 6327 sayılı kanunla, kamu adına hidrokarbon arama, sondaj, üretim, rafineri ve pazarlama faaliyetlerinde bulunmak amacıyla ülkenin tek milli petrol şirketi olarak kuruldu ve 60 yıldır faaliyetlerini sürdürüyor. 
Petrol sektörünün ilklerini gerçekleştiren Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı PETKİM,  TÜPRAŞ, PETROL OFİSİ, BOTAŞ, DİTAŞ, İGSAS gibi 17 büyük kurum ve iktisadi devlet kuruluşunu Türkiye’ye kazandırdı. TPAO, 1983 yılında yapılan yasal düzenlemeler sonucunda bugün sektöründe yurtiçi ve yurtdışında, sadece arama, sondaj ve üretim faaliyetlerini gerçekleştiren bir petrol şirketine dönüştü. Şirket 3 milyar liralık kayıtlı sermayesi ile faaliyetlerini sürdürüyor. 
TÜRKİYE GENELİNDE 250 BAYİSİ VAR'(DI)!.. 
1963 yılında ana kuruluşu TPAO’nun TP markasıyla kurduğu akaryakıt istasyonları, 16 Şubat 2006’da TPIC’in alt kuruluşu olarak TP Petrol Dağıtım LTD. adı altında kuruldu. 15 Ocak 2007 tarihinde ise akaryakıt pazarlama faaliyetine başladı. 16.07.2009 tarihinden itibaren TP Petrol Dağıtım AŞ olarak faaliyetlerine devam eden Türkiye Petrolleri’nin 2012 yılının ilk altı ayında 160 istasyona ulaştı. Türkiye Petrolleri, 2011 yılında akaryakıt satışlarında en büyük işlem hacimli 8 şirket arasına girdi. Siyah ürün satışlarında 5. büyük şirket olmayı başardı. TP, 2012 yılında ise toplam akaryakıt satışlarında 6. büyük şirket oldu. Nisan 2013 itibariyle 195 istasyon sayısına ulaşan TP, son bir sene içinde en hızlı büyüme gösteren akaryakıt şirketi oldu. Türkiye’nin milli akaryakıt dağıtım şirketi TP Petrol Dağıtım AŞ, Resmi Gazete'nin 22 Ocak 2013 tarih ve 28536 numaralı sayısında yer alan 2012/4152 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla TPAO'ya bağlı TPOC'a devredildi. Artan bayii ağıyla birlikte markalaşma yolunda tanıtıma da önem veren Türkiye Petrolleri çeşitli mecralarda markasını ve sesini duyurmaya çalışıyor.
TP’NİN ADI REKLAM SKANDALI İLE ANILIR OLDU
Türkiye’nin milli akaryakıt dağıtım şirketi Türkiye Petrolleri Dağıtım A.Ş. son dönemde reklam skandalı ile anılır oldu. 2014 yılı içerisinde “25 Haziran-25 Temmuz” ve “15 Kasım-15 Aralık” döneminde açık ihale usulüyle gerçekleştirdiği reklam hizmeti alımı ile tepkileri üzerine çekti. Şirket, reklam hizmet alımı ihalesinde ölçümlenen kanallar arasında izlenirliği yüksek olanları devre dışı bıraktı. İhale şartnamesinin ekine reklam verilmesi istenen kanallar da eklendi.
Turkuvaz Medya (Sabah, ahaber vs.), Star Medya (24TV), Kanal 7 Medya (Kanal 7, Radyo 7, Ülke TV) gruplarına ait kanallar ve radyolar Türkiye Petrolleri tarafından listeye alınmaması dikkatleri çekti. 
İzlenirliği ölçümlenmeyen kanallar arasında da Bereket, Yaban, Supersport vb. tematik kanallar “çok izleniyor” diyerek tercih edilmesi ise şaşkınlık yarattı. Sadece TV kanallarında değil, radyolarda da aynı uygulama yapıldı. Türkiye’nin “milli akaryakıt dağıtım şirketi” sloganıyla yola çıkan TP’nin medyaya yönelik reklam yaklaşımı farklı soruları gündeme getirdi. Şirketin elindeki reklam gücünü medya kuruluşlarına yönelik silah olarak kullandığı öne sürüldü. Yönlendirmenin de kurumun genel müdürü tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi. 
REKLAMI CEZALANDIRMA ARACI OLARAK MI KULLANIYOR?
Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Kıdemli Proje Koordinatörü olan Harun Şahbaz, TP Dağıtım Genel Müdürlüğüne 04 Mayıs 2010 atamayla geldi. Görevi, şirketi 2 yılda ilk 8 şirket arasında sokan Mehmet Satır’dan devralmıştı. 200’e yakın istasyonuyla Türkiye’nin milli markası olma yolunda ilerleyen Türkiye Petrolleri’nin reklam kampanyası için açtığı ihale şirketin imajına zarar verdi. Şirketin imajına zarar veren karar; reklam planlamasında kanalları belirleyen Genel Müdür Harun Şahbaz’a aitti. Listede yer alan kanallar ihale şartları ile çelişiyordu. Türkiye’nin en çok izlenen kanalları ve radyoları liste dışında bırakılmıştı. Reklam verilen medyanın muhalif ağırlıklı olması gözlerden kaçmadı.
Şahbaz’ın bu kararı almasının arka planında “Siyasi gerilimden dolayı cemaat medyasını reklam planlamasına dahil edemediği için hükümete yakın medya gruplarını cezalandırmak” olduğu iddia edildi. Şahbaz’ın devlet içerisinde “paralel yapı” olarak bilinen kesimlere de yakın olduğu öne sürüldü. 
İHALEYİ ALAN ARSEL REKLAMCILIK: 
BU LİSTELERİ İHALENİN EKLERDE BULDUK!.. 
TP’nin reklam ihalesini Arsel Reklam isimli şirket yetkilisi Ülke Haber’in konuyla ilgili sorularını yanıtladı. Şirket yetkilisi reklam işlerini teknik şartnamesi olan ihale usulu ile aldıklarını ve fiyatlandırma sürecinin TP tarafından yapıldığını açıkladı. 
Yetkili “Hazırlanan şartnamede kurumun yazmış olduğu TV kanalları vardı. TV kanallarına göre satın alma yapıldı. Medya planlaması bizim tarafımızdan gerçekleşmedi. Kurum kendi belirliyor. İsim isim bizlere medya kanallarını verdi. Şartnamelerde değişim söz konusu değil. Tematik kanallarla ilgili medya takipleri ve raporlarını yapıyor ve kurumlara veriyoruz. Şirketin istediği kanallarla ilgili fiyatlandırma yapıyoruz. Bunun dışına çıkmamız söz konusu değil, zaten şirketin böyle bir talebi de olmadı. Turkuaz Medya Grubu, Kanal 7 Grubu, Star Medya Grubu’nun kanalları yoktu.” dedi. Yetkili, reklam kampanyasına dahil edilmeyen kanalların şirket tarafından yapılan bir ön inceleme neticesinde “pahalı” bulunmuş olabileceğini ve bu yüzden listeye dahil edilmemiş olabileceği tamininde bulundu. Radyolar konusunda da kurumun 4-5 yıldır benzer çalışma yaptığını aktaran yetkili kurumun 81 il için tasvip ettiği radyo listesi olduğunu söyledi.
Yetkili; listenin tamamen kurumun kendi bünyesinde yapıldığını ve bu yolla ihaleye çıkıldığını anlattı. Medya kuruluşlarından edinilen bilgide ise kurumun kendilerinden reklam teklifi istemediği bilgisi çıktı.
TÜRKİYE PETROLLERİ İDDİALAR İÇİN NE DEDİ?
Ülke Haber, Türkiye Petrolleri’nin reklam verirken bazı medya kuruluşlarına çifte standart uygulamasını ve paralel yapı iddialarını Genel Müdür Harun Şahbaz’ın cevaplaması talebiyle kuruma sordu. 
Soruları yanıtlayan Türkiye Petrolleri, 2014 yılı Medya Satın Alma ihalesi; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 19. maddesi açık ihale usulüne göre yapıldığını, Elektronik Kamu Alımları Platformu’nda, Basın İlan Kurumu aracılığı ile yerel basında ve Şirket kurumsal web sitesinde ilan edilerek yayınlandığını hatırlattı. Ülke Haber, izlenme oranları ölçümlenen ve ratingleri diğer medya kuruluşlarına göre yüksek olan Turkuaz, Star ve Kanal 7 Medya Grubu’nun planlama dışında tutulmasının özel bir nedeni olup olmadığını ve kanal seçimde herhangi sübjektif kriterlerin dikkate alındığını sordu. 
Türkiye Petrolleri; soruya genel bir yanıt vermekle yetindi. Kurum açıklamasında Medya Satın Alma İhalesi ile ilgili teknik şartnamede kanal ve radyo isimlerinin yazılması alınan hizmetin ihale öncesi istekli firmalarca fiyatlandırılabilmesi için bir gerekli olduğunu 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 12. Maddesi gereğince, Teknik şartnamelerde İdareler ne satın almak istediğini tüm özellikleriyle belirtmek durumunda olduklarını vurguladı. 
Kurum fiyatlandırma için kanal bildirmemiz şart derken, seçimin hangi kritere göre yapıldığına değinmedi. Radyo seçiminde de aynı tutum izlendi. Ratingleri ölçülen medyanın tercihinde kurumun verdiği karar şüpheleri artırırken, tematik ve ölçümlenemeyen medya kuruluşlarında ise ayrı bir garabet vardı. Tematik kanallar içerisinde Yaban TV, Bereket TV, Supersport gibi kanallar yer alıyordu. Kurumdan gelen açıklamada bu kanalların tercih gerekçesi olarak “Medya planlamasının belirlenmesinde; hedef müşteri kitlesi ve bayi ağına uygun olması, ekonomik olması, marka bilinirliğine optimum katkıyı sağlaması, medya planının uygulandığı zaman dilimi içerisinde maksimum sayıda farklı ilgi ve meslek gruplarından kişiye ulaşması temel kriterler olmuştur” bilgisine yer verildi. 
Söz konusu kanalların bu kriterlerle ne kadar uyduğu merak konusu olurken seçim işleminde hangi ölçme kriterine başvurulduğu ise muallakta kaldı. Türkiye Petrolleri’nin basın yayın kuruluşları arasında ayırım gözetmediği iddia edilen açıklamada çeşitli medya kuruluşlarında yer alan, şirket çalışan ve yöneticilerini, bir takım grup ve yapılanmalar ile ilişkilendiren haberler tamamen gerçek dışı olduğu iddia edildi. Kanalların yeterlilik kriterlerinin kurum içinde yapılmasına rağmen; Türkiye Petrolleri’nin reklam yatırımında da şeffaf, tarafsız ve şirket çıkarlarına en uygun şekilde davrandığı, medya planlamasının, profesyonel bir gözle maliyetleri ve hedef kitleye etkisi göz önüne alınarak yapıldığı öne sürüldü. 
BAHANELER ÇUVALA SIĞMIYOR
Verilen cevapta, Turkuaz, Star ve Kanal 7 Medya Grubu televizyon ve radyolarının hiçbirinden reklam teklifi bile istemeyen TP, bu medya kuruluşlarının şirket çıkarları ile uyuşmadığını, maliyetlerinin yüksek olduğu ve hedef kitle üzerinde etkisiz olduklarını ima etti. 
Türkiye’de TÜİK verilerine göre her 4 kişiye yaklaşık olarak 1 otomobil düşüyor. Söz konusu dört kişiden biri de potansiyel araç kullanıcısı ve TP’nin hedef kitlesi içerisinde yer alıyor. Şirketin kendi içerisinde Genel Müdür kriterleri ile yapılan değerlendirmede izlenme oranları dikkate alınmıyor, reklamın hedef kitleye etkisi subjektif kriterlere göre belirleniyor ve teklif dahi alınmayan kanalların reklam birim fiyatlarının yüksek olduğu iddia ediliyor. 250 istasyonu ile Türkiye’nin Milli Markası olma yolunda ilerleyen Türkiye Petrollerinin Genel Müdürünün imza attığı reklam skandalı kurumun itibarına ve imajına büyük zarar vereceğe benziyor.
(ÜLKE HABER) hakan.goksel@ulkehaber.com (23.07.2014, Güncelleme:  31.07.2014)
EDİTÖRÜN NOTU: “ülke.com.tr” de Anadolu Ajansı, DHA ve İHA kanallarından sistemimize geldiği gibi ve hiçbir editöryal müdahale yapılmadan yayınlanmaktadır. Bu bölümde yayınlanan bütün haberlerin hukuki muhatabı haberleri geçen ajanslardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder